18 Eylül 2012 Salı

Kibarlık hâlâ geçer akçe

Kibar olmak kapıları açar, yürekleri yumuşatır. - Her ne kadar günümüz toplumunda kabalık, diklenme, özür dilememe, üste çıkmaya çalışma gibi davranış modelleri giderek artsa da bu davranışlar köprüleri yıkar, kalpleri kırar ve iletişimi zora koşar.

Şirketin görünen yüzü ve duyulan sesi konumundaki halkla ilişkiler uzmanının kibarlık konusunda özenli olmasında fayda var.  Mesai arkadaşlarından iş ortaklarına, basın mensuplarından diğer bütün paydaşlarına kibarlık çizgisinden ayrılmadan ilişki kurmalıdır halkla ilişkilerci.

Üstelik çalışma arkadaşları arasında özellikle şirketin dış dünyayla ilk temas noktalarından olan resepsiyonistlerin, sekreterlerin, güvenlik görevlilerinin de bu konuda hassasiyet göstermesi konusunda da dikkatli olmalıdır.

Yıllar önce çalıştığım vakıfta, bir gazeteciyi  tersleyen genel müdür sekreteri nedeniyle oldukça sıkıntılı anlar yaşadığımızı hatırlıyorum. Telefenonu gerekli kişiye bağlamak yerine konuşmayı tercih etmesi zaten yeterince yanlış bir davranıştı, ancak daha kötüsü gazeteciyle ağız dalaşına girmesiydi. Beş dakikalık nezaketten uzak bir telefon konuşmasının yıktığı ilişkiyi düzeltmek için aylarca çabalamamız gerekti.

Gönderdiğiniz bülten yayınlandığında teşekkür ediyor musunuz? Başlık değiştirilmiş olabilir, istediğinizden kısa yayımlanmış olabilir, buna rağmen teşekkür etmeyi becerebiliyor musunuz?  Basın mensubuyla kuracağınız ilişkinin devamlılığında kibar davranmanız çok önemli. Tabi sadece basın mensubuyla değil hayatınızdaki herkesle....

Günaydın demek, hal hatır sormak, gülümsemek, teşekkür etmek, özür dilemek o kadar zor değil aslında.  Hem sizin gününüzü hem karşınızdakininkini keyifli kılmaya yarayacak, çantanızda mutlaka bulundurmanız gereken küçük aletler bunlar.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder