14 Nisan 2013 Pazar

Kâr Amacı Gütmeyen Kuruluşlarda Halkla İlişkiler Dersine Giriş

On dört yıl süresince bir vafın halkla ilişkiler sorumluluğunu üstlenip, ardın da bu alanda yüksek lisans derecemi alınca, gençlerin iş konusunda ufuklarını genişletmek, onlarla tecrübelerimi paylaşmak zamanı geldiğini düşündüm. Derse girme işini en son 1992-1994 yılları arasında Dokuz Eylül Üniversitesi'nde genç bir araştırma görevlisiyken yapmıştım. O yıllarda bölümde görevli Fulbright profesörü Joel Hodson, birinci sınıflara zorunlu olan Amerikan tarihi I ve II'yi birlikte vermemizi sağlamıştı. İkiye böldüğümüz sınıfın bir bölümüne bir hafta o bir hafta ben  ders veriyor, sonraki hafta bölümleri değiştiriyorduk. Bu fırsatı bana tanıdığı için minnetarım, çünkü derse girmek başka bir deneyim.

Derste konunuzu iyi bilmeniz yetmiyor; sunum yeteneğinizin gelişkin olması,izleyicilerinizin beden dilini, yüz ifadesini çözümleyebilmeniz, nerelerde duracağınızı bilmeniz ya da hissetmeniz gerekiyor. gençlerin ilgisini her daim canlı tutmak çaba gerektiriyor.

Ellidört gencecik öğrencimle, özellikle derslere düzenli gelmek konusunda titizlik gösterenleriyle derneklerin  ve vakıfların  halkla ilişkilerini yürütme konusunda çalışıyoruz. Ders anlatmak, özellikle de zaman zaman basite indirgeyerek,anolojiler kurarak, gündemle bağlantılandırarak anlatmak; öğrenciler için olduğu kadar öğretmen için de öğretici bir süreç. Hazırlık yapmak, çalışmak, doğru örnekleri bulmak gerekiyor. Bu da öğretenin öğrenmesini sağlıyor. On dört yıldır bildiğim konuyu tekrar öğrenmemi sağlayan öğrencilerime özellikle müteşekkirim.


Ayrıca, bana ders verme fırsatını tanıyan Yeditepe Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ayseli Usluata'ya ve tüm bölüm çalışanlarına ama özellikle de derslerden önce her türlü teknik desteği sağlayan bölümün web master'ı - yüksek lisans sınıf arkadaşlarımdan- Şafak Kömürlü'ye teşekkür borçluyum.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder