5 Temmuz 2012 Perşembe

iki ay oldu...

başlattığı Şiir İkindilerinden birinde konuşurken

Çok güzel adamdı benim yakışıklı babam. Çapkınından haza beyefendi, muhteşem bir entelektüel, sapına kadar sosyal demokrat, iyi içici, muhteşem şoför, çocukların gençlerin sevgilisi... Cenazesinden önceki gün yardımcılığını yapmış bir ağabeyimiz söylüyordu: Bakan gelse, Başbakan gelse onu makam odasının kapısında karşılarmış da, çocuklardan oluşan bir heyet gelse taa belediye binasının girişine inermiş... (1984-1994 ve 1999-2004 yılları arasında 3 dönem belediye başkanlığı, öncesinde de kooperatifçilik, Ziraat Odası Başkanlığı, Ticaret Odası Başkanlığı, CHP ilçe başkanlığı yaptı Salihli'de. 1960'ların başlarında TİP'i Salihli'de örgütleyen, müdürlüğünü yaptığı ve babasına ait iplik fabrikasının işçilerini sendikalaşmak üzere örgütlemesi yüzünden babası tarafından işine son verilen bir adamdı.)

O kadar damga vurmuştu ki Salihli'ye sağa dön açtığı bir meydan, sola dön yaptırdığı Belediye Binası...


Ayarlamış olmalı ki gideceği zamanı, onun başlattığı ve yıllardır kesintisiz süren Şiir İkindileri'nin 47.'si yapıldı cenaze töreninin ardından. İkindilere gidenler, ruhunun salonda dolaştığını iddia ettiler.

O kadar damga vurmuştu ki Salihli'ye, müftü de imam da "Zafer Keskiner kulun" diyemediler, "Allah'ım sen Zafer Keskiner Başkanımızın günahlarını affet" dediler...

Törene binler aktı, köylüsü, işçisi, memuru, sanatçısı (şairi, ressamı, yazarı), çoluğu, çocuğu, genci, kadını, erkeği, milletvekili, esnafı binlerce kişi vardı. O kadar kişi "bizim de babamızdı" dedi ki bir an anneme acıdım :-) ...

Beni çarpan Can Yücel'in eşinden Güler Hanım'dan gelen istek oldu: Bir küçük mermere adını yazdırın, Can'ın mezar taşına ekleyelim diye mesaj göndermiş. İki ayda kimbilir kaç defa kurmuşladır çilindir sofrasını, Can Yücel, Cahit Külebi, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Cemal Süreya...


Bir de can dostu, Ergonekon sanıklarından- hükmü verilmeden kansere yenik düşüp giden Engin Aydın ağabeyimizin oğlu Gürhan gazeteye babasının adıyla verdiği ilanda "ben uzun zamandır gelemiyordum Salihli'ye, sen geldin hoşgeldin" demiş... Çok ağladık ailecek... Ama gülerek "birer küfür sallamışlardır birbirlerine, ardından sarılmışlar, tavla oynamaya oturmuşlardır" dedik.

5 Mayıs'tan beri beri bir çok anı tazeledik, hem güldük bu anılarla hem ağladık. Daha bir müddet devam eder bu halimiz diye düşünüyorum. 


Güzel adamdı benim babam, adam gibi adamdı... Ölümüne üzülüyorum ayrı, ama kutlanası bir hayattı onunki.


Cenazesinde Tarsus Amerikan Koleji'nin çelengiyle Türkiye Komünist Partisi çelengi yan yanaydı... Bir anlamda bu özetler hayatını :-)

Herkese öyle bir hayat dilerim, dolu dolu...


Bugün bu yazıyı bloga yerleştirirken, web'de fotoğraf aramak için yaptığım araştırmada bu güzel adamın adının Şehir Tiyatrosu binasında yaşayacağını öğrendim... http://www.haberler.com/merhum-baskan-zafer-keskiner-in-adi-sehir-3761375-haberi/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder