"Başarısız olmaktan degil, suçlanmaktan, eleştirilmekten
korkuyoruz" diyor Seth Godin. (Tribes: We Need You to Lead Us, 2008,
s. 45-48) Unutmayın eleştirilmek aslında "fark edildiginiz" anlamına
gelir. Fark edilmek de hiç gorunmemekten iyidir aslında.
Eleştirilmek işinize yarayacaktır, öncelikle yaptığınız işin ya da
söylediğiniz sözün farkedilmesi aslında doğru yolda olduğunuzun bir göstergesi
olabilir. Yapıcı eleştiri doğru yolda neyi daha doğru yapabileceginizi söyler
size: stilinizi mi düzeltmeniz gerekiyor, verileri farklı değerlendirmeniz mi,
farklı bir iletişim kanalı kullanmanız mı?
Yapıcı olmayan eleştiri peki? Biri size sadece "bunu beğenmedim",
"yanlış olmuş", "çok kötü" derse ne olur? Bu tarz eleştiriyi
tercih eden, size gelecekte daha iyi olmanız doğrultusunda işinize
yarayabilecek bir bilgi vermeden gücünü sizi kırmak, yaralamak için kullanmış
demektir. Dahası etrafta bu eleştiriyi duyan diğerleri varsa, onlara da konuyla
ilgili fikirlerini degerlendirmede kullanabilecekleri verileri sağlamamamıştır.
Eleştirisinin temellerini açıklamayan kisi, fikrini sorgulamanıza da izin
vermedigi için kaçak oynamaktadır. Yani bir korkaktır. Korkaklardan korkmanın
da bir anlamı yoktur.
Evet, duygularınız bir an incinebilir, ama gününüzü, haftanızı, hatta
aylarınızı bu tarz korkakların iktidar oyununa gelip mahvetmeyin.
Siz de karsinizdakini - calisaninizi, esinizi, cocugunuzu- elestirirken bu konuyu aklinizdan cikarmayin derim. Yapmak istediginiz muhatabinizin daha iyi sonuclara ulasmasini saglamak mi, onu kirmak, duygularini incitmek mi?
YanıtlaSilHiç eleştiri almadığım için kusursuzum sanıyordum, yanılmışım. Demek sorun fark edil(E)meyişimmiş :)
YanıtlaSilSeni seviyorum Leyla'm :)
:-) ben de seni seviyorum Gulenay
Sil